Kendi Kendine Saklambaç Öğrenen Robot

Bu gördüğünüz mavi ve kırmızı renkli sevimli yaratıklar kendi aralarında saklambaç oynuyorlar.İki tarafı da kontrol eden herhangi bir kimse yok.Bilgisayar, bilgisayara karşı hareket ediyor.Kendi kendine satranç oynayan biri gibi düşünebilirsiniz.Fakat arada çok önemli bir fark var.Bunlar oyunun kurallarını bilmiyorlar.Kendileri öğrenmek zorundalar.Makine öğrenmesinin en çarpıcı ve en renkli örneklerinden biri bu.Yapay zekanın bu yaygın ve güçlü biçimini her gün böyle görmüyoruz.Siyah ekran üzerinde beyaz kod satırları şeklinde belirdikleri için pek heyecanlanamıyoruz.Ancak, derin öğrenme yazılımları her sektörü değiştiriyor. Bu nedenle, makine öğreniminin potansiyeli ve nasıl kullanılabileceği hakkında konuşmak için Oynamayı Öğren örneklerini seçtim. Ajan olarak adlandırılan bu yaratıklar, kod parçalarından başka bir şey değildir. amaç saklanmak, kırmızının amacı  onları bulmak. Bu kod parçaları toplam 5 fonksiyon alır. Önlerinde herhangi bir engel yoksa serbestçe hareket edebilirler. İnsan bakış açısına benzer  şekilde önlerini görebilirler. Çevrelerindeki diğer nesnelerin, duvarların varlığını ve mesafesini algılayabilirler. Önlerindeki nesneleri tutup hareket ettirebilir ve bu nesneleri uzaya kilitleyebilirler. Takım açılabilir.Bu özellikler sağlandıktan sonra, bilgisayar denemelerini öğrenmeye çalışır.Tüm olasılıklar değerlendirilmeli, aslında 14.5 milyon denemeden sonra kırmızı ekip üçgen cismi nasıl kullanacağını keşfeder, duvara yaslayarak bir rampa kurar ve tırmanarak kilitli odaya girmeyi başarır. strateji. Ancak kod bunu, biz insanların liderlik etme yeteneğine benzer bir zeka örneği göstererek yapar. Ama mavi takım hareketsiz mi kalıyor? 43.4 milyon denemeden sonra  kapıları kilitlemek ve ardından kapıları kilitlemek için rampa olarak kullanılabilecek nesneyi de yakalarlar. Takımın kırmızı hücum aracına yeni dönüşen rampa, bu sefer mavi takımın savunma aracı oluyor.Denemeler devam ettikçe mavi takımdaki agentlar aralarında koordinasyon yapmış gibi davranıyor.Vakit kaybetmemek için biri rampayı içeri taşırken diğeri kutuları düzenliyor.Zamanı ve mekanı en verimli şekilde kullanabilmek için aralarında işbirliği yapıyor.Makine işbirliği yapmayı öğrendi!Nasıl yani?Hadi hazır o öğrenmişken biz de bir şeyler öğrenelim.Bu odayı küçücük bir dünya olarak düşünün.Toplam nüfusu 4 kişi.İki takım, iki bölge, iki ülke… adına her ne derseniz deyin iki taraf var.Milyonlarca deneme sonrasında kazanan taraf olmak için yapmanız gereken en önemli şey neymiş?Başkalarıyla  bir işbirliği oluşturun.Zamandan ve mekandan bağımsız çalışabilme Kullandığınız araç ve sistemlere her yerden ve her zaman ulaşabilmeniz, bunun için  bulut bilişim hizmet modellerine ihtiyacınız var. Çünkü cebinizdeki telefon ve masanızdaki bilgisayar  aynı buluta bağlanır ve kesintisiz çalışır. İkincisi derin öğrenmedir. İnsan ve makine Aralarındaki tek yönlü iletişim, makine öğrenimi ile iki yönlü hale geldi. Makinelerin tuşlarına basarak emir verdiğimiz günler geride kaldı, şimdi birbirimizle konuşuyoruz.